

Photo: Flickr / Kate Ter Haar
Haber Uçuranlar: Gazeteciler için 6 İpucu
Tarih boyunca ihbarcılar dünya çapında yolsuzluk, dolandırıcılık, israf ve diğer uygunsuzlukların gün ışığına çıkarılmasında önemli bir rol oynadılar. Ancak gazeteciler, özellikle konu dünya liderleri ve milli istihbaratçılar olduğunda bu tür haberleri yapmakta oldukça zorlanırlar.
Haber merkezlerinin bilgi uçurma konularını ele alma stratejilerine dair nasıl yöntemler geliştirmeleri gerektiğini uzmanlara sorduk. Deneyimli gazeteciler, gazetecilik fakültelerinden akademisyenler ve bu konuda yani bilgi uçurma davranışlarını inceleyen akademisyenlerden tavsiyeler aldık. Ayrıca ihbarcıları korumak ve savunmak için çalışan savunma örgütleriyle de iletişime geçtik.
Uzmanlardan derlediğimiz 6 ipucu şöyle:
1. Bir ihbarcının kimliğiyle ilgili ayrıntıları açıklamadan önce, bu bilgiyi bildirmenin değerinin, ihbarcının ve diğerlerinin karşılaşabileceği zarardan daha ağır basıp basmayacağını düşünün.
“İhbarcıların kimliklerinin açıklanması taraftarı değilim. Bunlar çoğunlukla doğru olanı yapmaya çalışan ama kariyerleri ya da daha kötüsü hakkında korkan ya da endişe duyan insanlar” diyen Northeastern Üniversitesi gazetecilik profesörü Matthew Carroll, 2003 yılında Boston Globe’da Katolik rahipler arasındaki cinsel istismarı yazan ekibin bir parçası olarak Pulitzer Ödülü ve Goldsmith Araştırmacı Habercilik Ödülü kazandı.
Carroll, Trump’ın Ukrayna Devlet Başkanı ile yaptığı telefon görüşmesini ortaya çıkaran ihbarcının “kesinlikle endişelenmesi” gerektiğinin bir nedeni olarak Trump’ın Eylül ayında yaptığı ve ihbarcının “neredeyse bir casus” olduğunu öne süren açıklamasına işaret etti.
Carroll, “Trump ihbarcının ‘neredeyse bir casus’ olduğunu söyledi ve geçmişte casuslara nasıl muamele edildiğine atıfta bulundu” diyor. “Ne demek istediği tam olarak açık değil ama geçmişte casuslar idam edilmiş ya da uzun hapis cezalarına çarptırılmıştı.”
Yolsuzluk ortamlarında neden az ihbarcı olduğunu araştıran Güney Carolina Üniversitesi’nde doçent Xuhong Su, anonimliğin “hem ihbarcıları korumak için hem de uzun vadede daha fazla ihbarcıyı teşvik etmek için büyük önem taşıdığını vurguluyor.” Su, The New York Times’ın Trump’a yönelik suçlamalarıyla Demokratların azil soruşturması başlatmasına neden olan ihbarcının kimliğine yönelik ayrıntıları yayınlama kararını eleştiriyor.
2. İhbarcıların neden ortaya çıktığına odaklanmayın.
Sırbistan’da yolsuzlukla ilgili haber yapan araştırma kuruluşu Pistaljka‘nın yazı işleri müdürü Vladimir Radomiroviç, haber merkezinin ihbarcıların amaçlarına değil, ifşa ettiklerine odaklandığını söylüyor. “Bizim için anahtar olan, sağladıkları bilgi” diyor.
Radomiroviç, 2010 yılında yani kuruldukları günden beridir yüzlerce ihbarcı ile çalıştıklarını belirtiyor.
“Gazeteciler bunun farkında olmalı ve ihbarcıları hedef almaktan kaçınmalıdır.”
3. İhbarcılar ile “bilgi sızdıranlar” arasındaki farkları anlayın.
Profesyonel Gazeteciler Cemiyeti, ihbarcı koruma ve savunma örgütü Government Accountability Project ekibiyle çalışarak; gazetecileri ihbarcılar konusunda eğitmeyi amaçlayan bir rehber hazırldı. 36 sayfalık rehber, ihbarcı ile “bilgi sızdıran” arasındaki farkları özetliyor. Rehbere göre, bu iki terim potansiyel olarak zarar verici bilgilerin kaynağını itibarsızlaştırmanın bir yolu olarak genellikle birbirinin yerine kullanılmakta.
ABD’de ihbarcılar yasalarca korunurlar ancak bazen bildiklerini paylaşmak için kariyerlerini ve güvenliklerini riske atarlar.
Rehber, “Bilgi sızdıranlar, genellikle siyasi kazanç elde etmek, birilerine iyilik yapmak veya politikaları test etmek için çalıştıkları devlet kurumunun veya şirketin iç işleyişi hakkında bilgi yayınlarlar” diye açıklıyor.
“Bilgi uçuranlar, ciddi yanlışları, kötü yönetimi, israfı veya kamu güveninin diğer suiistimallerini gösteren bilgileri yayınlayan çalışanlardır.”
4. Güvenli iletişim için bir strateji geliştirin.
Kaynaklarla iletişim kurmak ve kaynaklardan veri ve belge almak için dijital araçları kullanan muhabirler, çevrim içi etkinliklerini bilgisayar korsanlığı, gözetleme ve kimlik avı saldırıları gibi güvenlik tehditlerine karşı korumak için adımlar atmalıdır. Gazetecileri Koruma Komitesi, Dijital Güvenlik Kitinde bu konu hakkında ayrıntılı rehberlik sunmaktadır.
Bilgi uçuranlara güvenlik sağlamanın iki yolu: Uçtan uca şifreleme sunan Signal ve WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamalarını ve e-postayı şifreleyen yazılımları kullanmak.
5. Hakkında haber yapmakta olduğunuz ihbarcı için ihbar koruma yasalarını öğrenin.
Çeşitlilik gösteren ihbarcı koruma yasalarını okuyun ve hukukçulardan yasayı açıklamasını isteyin. National Whistleblower Center, gazeteciler için hazırladığı bir bilgi notunda “Sahte İddialar Yasası‘ndan Dodd-Frank Yasası’na kadar, Amerika Birleşik Devletleri’nde ihbarcıyı koruyan yasal çerçeveler bulunmakta” diyor. “İhbarcı hakları, 50’den fazla farklı federal yasada ve sayısız eyalet yasasında belirtilen prosedürlere bağlıdır.” diyor.
Ulusal İhbar Merkezi, federal istihbarat çalışanlarının farklı kurallara tabi olduğuna dikkat çekiyor.
“Whistleblower Protection Act (İhbarcıları Koruma Yasası) kamu çalışanlarının suiistimaller hakkında konuşma haklarını korur” diyor. “Bilginin genellikle hassas ya da gizli olduğu istihbarat camiasında çalışanların hakları daha sınırlı. Emir komuta zinciri içinde ve bir kurumun genel müfettişine ihbarda bulunabilirler ancak bunun ötesine geçmelerine nadiren izin verilir.”
6. Bilgi uçurma konularını anlamak için nereye başvuracağınızı bilin.
ABD ve dünya çapında çok sayıda kuruluş ihbarcılara ve gazetecilere kaynak ve destek sağlıyor. Bunlardan bazıları:
ExposeFacts
Bilgi Uçuran Uluslararası Ağ
Uluslararası Şeffaflık Ağı
Gazetecileri Koruma Komitesi
Bu makale ilk olarak Journalist’s Resource’da yer aldı ve izin alınarak burada tekrar hazırlanarak dolaşıma sokuldu.
Denise-Marie Ordway Journalist’s Resource’un yönetici editörü. Daha önce Orlando Sentinel ve Philadelphia Inquirer dahil olmak üzere ABD ve Orta Amerika’daki gazete ve radyo istasyonlarında muhabir olarak çalıştı. Florida A&M Üniversitesi’ndeki taciz ve diğer sorunlar üzerine yürüttüğü araştırma dizisiyle 2013 yılında Pulitzer Ödülü finalisti seçildi.