Amy Westervelt, GIJC'deki iklim hesapverilebilirliği panelinde. Resim: GIJN'den Ellen Lindqvist
İklim Değişikliği: Hükümeti ve Endüstriyi Sorumlu Tutmak
Bu Yazıyı Oku
İklim değişikliği dünyayı etkiliyor. Orman yangınları, rekor sıcaklıklar, ölümcül seller, yıkıcı kuraklıklar dünyayı etkilerken, nedenlerini araştırmak giderek önemli bir hal alıyor.
Aralarında Guardian’dan Damian Carrington ve bağımsız araştırmacı muhabir Amy Westervelt‘in de bulunduğu dört iklim gazetecisi, 13. Küresel Araştırmacı Gazetecilik Konferansı‘nda (#GIJC23) katılımcılara kamu ve özel sektörü nasıl sorumlu tutabilecekleri konusunda tavsiyelerde bulundu.
Pulitzer ödüllü gazeteci ve Maryland Üniversitesi Howard Araştırmacı Gazetecilik Merkezi’nden profesör Deborah Nelson panelin moderatörlüğünü yaptı.
Petrol Endüstrisinin Araştırılması
Guardian’ın iklim editörü Carrington, petrol şirketlerini araştırmak için mevcut belge ve kaynakların, bu şirketlerin devlete ait operasyonlar ya da uluslararası şirketler olmasına bağlı olarak değişebileceğini söyledi.
Carrington, ulusal petrol şirketleri hakkında haber yapmanın daha zor olduğunu çünkü bu şirketlerin faaliyetlerinin genellikle şeffaf olmadığını sözlerine ekledi. “Çoğunun hissedarı yok, bu nedenle fazla bilgi yayınlamıyorlar” diye açıkladı. “Ve bu ülkelerde habercilik yapmak son derece zor. Boş bir kitap gibiler.”
Ancak halka açık uluslararası petrol şirketleri için bilgi toplamanın daha erişilebilir yolları var. Şirketin mali dosyalarından davalardan gelen açıklamalara kadar. İster özel ister devlete ait olsun, fosil yakıt endüstrisinin etkilerinin haberleştirilmesinde giderek önem kazanan bir başka taktik ise uydu görüntülerinden elde edilen verilerin kullanılmasıdır. Örneğin, uydular fosil yakıt şirketlerinin kazara ya da kasıtlı metan emisyonlarının araştırılmasında paha biçilmez bir araç haline gelmiştir.
Carrington, “Bu bir bakıma gökyüzündeki bir göz gibi yani; gaz şirketleri bu görüntülerden saklanamıyor.” Muhbirler de fosil yakıt endüstrisi hakkında haber yapmak için bir seçenek olabilir, ancak onları bulmak genellikle zordur. Carrington, “Petrol ve gaz endüstrisinden hiçbir zaman yüksek profilli muhbir çıkmıyor ” dedi. “Son derece iyi maaş alıyorlar. Niye ortalığı karıştırsınlar ki?”
Sektörle derin bağları olan muhbirlere ulaşmanın zor olduğu bir alanda muhabirler beklenmedik bir yerden kaynak bulabilirler: Petrol ve gaz şirketleri tarafından kiralanan halkla ilişkiler firmalarından. Drilled adlı araştırma podcast’ini hazırlayan Amy Westervelt, bazen konuşmaya hevesli olduklarını söylüyor.
“Özellikle halkla ilişkiler çalışanları çoğunlukla yaratıcı ve hayal kırıklığına uğramış gazetecilerdir, bu yüzden onları sevmenizi isterler. Özellikle halkla ilişkiler ihbarcılarıyla ne zaman konuşsam, affedilmek istiyorlar.”
Kağıdın İzi
Westervelt ayrıca birincil belgelerin önemini vurguladı ve muhabirleri yaratıcı düşünmeye ve petrol yöneticileriyle görüşebilecek politikacıların takvimleri, patentler için şirket başvuruları ve üniversite arşivlerinde saklanan şirket belgeleri gibi alışılmadık kaynakları aramaya teşvik etti.
Özellikle arşivler, “şirketlerin uzun süredir bu konular hakkında nasıl düşündüklerini gösteren inanılmaz hazinelerdir” dedi. Aynı şekilde, patent başvuruları da fosil yakıt endüstrisinin planları ve bildikleri ancak kamuya açıklamak istemedikleri şeyler hakkında önemli bilgiler sağlayabilir. Örneğin 1980’lerde ve 90’larda çeşitli petrol şirketlerinin gelecekte eriyen Kuzey Kutbu’nda petrol aramak için gerekli ekipmanların patentlerini almak üzere başvuruda bulunduklarına dikkat çekiyor.
Panel konuşmacıları iklim gazetecilerinin sadece sektörün bekçi köpekleri olmadıklarını, aynı zamanda kamu sektörünü de sorumlu tuttuklarını, hükümetlerin çevreyi koruduklarını ve iklim eylem fonlarını iklimin etkilerinden etkilenenlere adil bir şekilde dağıttıklarını belirttiler.
Ancak uzmanlar durumun önemine vurguda bulunuyor ve sektörden hesap sorma zamanının tamda şimdi olduğunu söylüyorlar. “Bu muhtemelen insanlık tarihindeki en kazançlı endüstri. Yüzyıllardır dünyayı yönetiyorlar” diyor Carrington. Ancak bunun kolay olmayacağını da sözlerine ekliyor, ” Savaşmadan çekip gitmeyecekler.” diyor.